Yeni rehber, üretim tesislerinde siber risklerin azaltılması için standartlar belirliyor
Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı (METI), yarı iletken üretim tesislerine yönelik yeni OT Güvenlik Rehberini yayımladı. Bu doküman, üretim hatlarındaki operasyonel teknolojilerin güvenliğini artırmayı amaçlıyor ve ülkenin ekonomik olduğu kadar ulusal güvenliğini de korumayı hedefliyor.
Yarı iletken üretim zinciri; malzeme tedarikinden tasarıma, ön ve son işlem aşamalarına kadar oldukça karmaşık bir yapıya sahip. METI’nin yayımladığı rehber, bu zincirin her halkasının siber tehditlerden korunması gerektiğini vurguluyor:
“Yarı iletkenlerin istikrarlı tedariki için tüm üretim zincirinin korunması gerekir. Bu nedenle sektördeki tüm paydaşların siber güvenlik kapasitelerini geliştirmeye yönelik çaba göstermesi şarttır.”
Üç Kritik Hedef: Üretim Sürekliliği, Bilgi Gizliliği, Ürün Kalitesi
132 sayfalık rehber, üretim hedeflerinin sürdürülebilirliği, gizli bilgilerin korunması ve yarı iletken kalitesinin sürdürülmesi olmak üzere üç temel koruma alanına odaklanıyor. Bu hedefler, NIST’in CSF 2.0 Yarı İletken Üretim Profili ve SEMI E187 referans standartlarıyla da uyumlu hale getirilmiş durumda.
Buna ek olarak, çevresel güvenlik ve insan güvenliği de öncelikli unsurlar arasında yer alıyor. Böylece OT güvenlik yaklaşımı yalnızca dijital sistemleri değil, insan ve çevre faktörlerini de kapsayan bütünsel bir risk yönetimi modeli oluşturuyor.
IEC 62443 ve Purdue Modeli Temelli Bölgelendirme
Rehber, OT güvenlik mimarisini IEC 62443 Purdue Modeli’ne dayandırıyor. Buna göre yarı iletken fabrikaları; IT bölgesi, OT bölgesi ve IT/OT DMZ (Demilitarized Zone) olarak üç ana katmanda yapılandırılıyor.
Bu model, her bölgeye özel güvenlik gereksinimlerinin açıkça tanımlanmasını ve risklerin yönetilebilir hale gelmesini sağlıyor.
Ayrıca Japonya’nın Siber/Fiziksel Güvenlik Çerçevesi (CPSF), bu yapıya entegre edilerek risk kaynakları altı temel unsurda değerlendiriliyor: organizasyon, insanlar, bileşenler, veriler, prosedürler ve sistemler.
Mikro-segmentasyon ve Derinlemesine Savunma
Belgede, özellikle mikro-segmentasyon ve savunma derinliği (defense-in-depth) yaklaşımları öne çıkarılıyor. OT ortamındaki birçok cihaz , özellikle legacy sistemler güncel yamaları alamadığından, ağ tabanlı güvenlik izleme ve segmentasyonun önemi vurgulanıyor.
“OT bölgesinde binlerce ekipman, üretimi kesintisiz sürdürmek için sistemlerle otomatik etkileşim halindedir. Bu ekipmanların tümü güvenlik açısından izlenmeli, zafiyetleri belirlenmeli ve önceliklendirilmelidir.”
Yama yönetiminde klasik IT yaklaşımı yerine, risk temelli yama stratejileri öneriliyor. Özellikle üretim performansını etkileyebilecek yamalar yerine geçici önlemler veya yalıtım tabanlı çözümler tercih edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Varlık Yönetimi ve Zafiyet Analizi
Rehber, varlıkların önem derecelerine göre sınıflandırılmasını ve buna göre zafiyet değerlendirmesi yapılmasını öneriyor.
Zafiyet bilgileri; CVE, NVD, JVN gibi uluslararası veri tabanlarından, MSRC ve OpenSSF gibi güvenlik kaynaklarından ve üretici firmaların sağladığı bilgilerden elde edilebiliyor.
Ayrıca SCAP tabanlı zafiyet tarayıcıların (ör. OpenSCAP) kullanılmasının, OT ortamında güvenlik görünürlüğünü artıracağı vurgulanıyor.
Küresel Tehdit Bilgisi ve APT Riskleri
Rehber, ulus-devlet destekli APT (Advanced Persistent Threat) saldırılarının yarı iletken endüstrisini hedef aldığını açıkça belirtiyor. Bu nedenle, NISC, JPCERT, CISA, ENISA, FIRST gibi kuruluşlardan tehdit istihbaratı toplanması ve bu verilerin zafiyet önceliklendirmesinde kullanılması öneriliyor.
Ayrıca, IT-ISAC ve J-CSIP gibi sektör temelli bilgi paylaşım platformlarının kullanılması da önemli bir savunma mekanizması olarak sunuluyor.
Fiziksel Güvenlik: Temiz Oda Alanları
Yarı iletken üretim tesislerinin “fabrika” alanı, fiziksel olarak yüksek güvenlik gerektiren bir bölge olarak tanımlanıyor.
Bu alanlarda kimlik doğrulama sistemleri (kart, biyometrik, iki faktörlü erişim vb.) kullanılmalı, personel hareketleri izlenmeli ve sürekli güvenlik durumu gözetimi (continuous posture monitoring) yapılmalıdır.
Sonuç: Japonya, Yarı İletken Güvenliğinde Yeni Bir Standart Oluşturuyor
Bu rehber, Japonya’nın sadece teknolojik üstünlüğünü değil, siber direnç kabiliyetini de artırmayı amaçlıyor.
NIST CSF 2.0 ve IEC 62443 uyumlu yaklaşımı sayesinde, tedarik zincirinin tüm halkalarında ölçülebilir, denetlenebilir ve sürdürülebilir OT güvenliği hedefleniyor.
Japonya’nın attığı bu adım, küresel yarı iletken ekosisteminde OT güvenliğinin sadece teknik değil, stratejik bir gereklilik haline geldiğini bir kez daha gösteriyor.
