Merkezi Almanya’da bulunan geri dönüşüm şirketi iflas etti. Bu iflasın arkasında hiç şüphesiz hackerlar vardı. Eu-Rec isimli şirket karşılaştığı siber saldırı karşısında ekonomik krize sürüklendi. Ekonomik kriz ise 30 yıllık Alman şirketin iflasıyla sonuçlandı.
30 yıllık şirketi hackerlar bitirdi.
Geri dönüşüm konusunda 30 yıldır Almanya’nın Hermeskeil kentinde faaliyet gösteren şirketin hazin sonu… Şirketin bilgisayar sistemlerine büyük bir siber saldırı gerçekleşti. Üretimin yanı sıra şirketin tüm faturalama süreci de hacker saldırısı sonucu felç oldu. Siber saldırıdan büyük darbe alan 30 yıllık şirket 23 Nisan 2025 tarihinde iflas başvurusunda bulundu.
Patronlar Dünyası’nda yer alan habere göre şirketin iflas başvurusunda ‘Başvuruda bulunma kararı bizim için kolay bir karar değildi. Ancak, yapılarımızı yeniden düşünme ve bu aşamadan daha güçlü çıkma fırsatı yaratıyor’ denildi.
Ekonomik krizle boğuşan şirket siber saldırıdan ağır yara aldı.
Şirketin halihazırda yaşadığı bir ekonomik sıkıntı bulunuyordu. Artan enerji fiyatlarıyla mücadele etmekte zorlanan şirket siber saldırı karşısında şoka uğradı. Siber saldırı şirketin dijital altyapısını ciddi anlamda etkiledi. Operasyon süreçleri de büyük oranda etkilenen şirket çalışanlarını mağdur etmeyeceğini bildirdi.
Peki ya bu haberden çıkartmamız gereken sonuçlar nelerdir?
Eu-Rec’in bir siber saldırı sonrası iflas etmesi, siber güvenliğin yalnızca dijital verilerle sınırlı bir konu olmadığını; aksine, şirketin operasyonel sürdürülebilirliğini ve ekonomik varlığını doğrudan etkileyen kritik bir unsur olduğunu açıkça bizlere göstermektedir.
Bu olaydan çıkarılması gereken en önemli ders, siber güvenliğin şirket stratejilerinin merkezine yerleştirilmesi gerektiğidir. Üretimden faturalamaya kadar tüm süreçleri dijital sistemlere bağlı olan şirketler için siber farkındalık kültürü oluşturmak, düzenli güvenlik denetimleri yapmak ve kriz senaryolarına hazırlıklı olmak hayati önem taşımaktadır. Özellikle operasyonel teknoloji altyapısına sahip firmalar, bu sistemlerin güvenliğini ihmal ettiklerinde sadece hizmet kesintisi değil, kalıcı iflas riskiyle de karşı karşıya kalabilirler. Bu bağlamda, siber güvenlik artık yalnızca IT ekiplerinin değil, tüm organizasyonun ortak sorumluluğu olarak ele alınmalıdır.